
Benzemez Kimse Sana!
3 Şubat 2023
BİLGİNİZİ ARTIK SAYMAYIN, YAŞAYIN
15 Şubat 2023Farklı olduğumuzu, biricik ve özel olduğumuzu fark ettiğimize ya da aslında kabul ettiğimize göre, artık tanıma sürecine başlayalım mı? Evet, sabırsızlanıyorum, başlayalım artık dediğinizi duyuyor gibiyim.
Adamın biri elmas ustası olmaya karar vermiş, dünyanın en iyi elmas ustasının yanına gitmiş ve ona, “Senin gibi bir usta olmak istiyorum. Beni öğrenciliğe alır mısın?” demiş. Elmas ustası “ Alırım ancak bir şartım var.” demiş. “Şartın nedir usta?” diye sormuş. Usta “Şu elimde gördüğün elmas taşıdır. Bu taşı avucuna alacaksın ve bir yıl boyunca ne yaparsan yap, nereye gidersen git, elmas taşını avucundan asla bırakmayacaksın. Böyle yaparsan öğrenciliğe kabul ederim diye eklemiş.” Biraz tuhafına gitmiş bizim elmas ustası olmak isteyen öğrencinin ama elmas ustası olmak istediği için kabul etmiş bu isteğini ustanın. Almış avucuna elmas taşını, ne yaparsa yapsın nereye giderse gitsin bırakmamış elmas taşını. Böylece bir yıl geçmiş ve hemen elmas ustasının kapısına dayanmış bizim öğrenci. “Usta ben geldim.” diyerek elmas taşını uzatmış ustaya ve de eklemiş. “Bir yıl boyunca hiç bırakmadım avucumdan.” diyerek biraz da gururla: Şimdi öğrenciliğe alır mısın,” diye sormuş kendinden emin bir şekilde. Elmas ustası şöyle bir bakmış ve “Alırım ama bir şartım daha var. Başka bir taş göstererek şu taşı da bir yıl boyunca diğer avucunda tutacaksın.” deyince bizim öğrencinin yelkenler fora, bağırmaya başlamış, “Böyle ustalık mı olur, böyle öğrenci mi yetiştirilir gibi” söylenip dururken usta el çabukluğuyla bizim öğrencinin avucuna taşı koymuş ve avucunu kapatmış. Bir müddet daha söylendikten sonra birden durmuş öğrenci “Usta bu elmas taşı değil” demiş. Usta gayet sakin “işte şimdi öğrenciliğe alırım seni” demiş ve eklemiş. “Bir şeyin ustası olmak istiyorsan onu tanımalısın”
Bizler insanları hep etkilemek, onları değiştirmek, yetiştirmek ya da bize uydurmak isteriz. Onlarla sağlıklı, çatışmasız, sevgi dolu iletişimler kurmak isteriz. Bu insanlar bazen çevremizde yer alan sevdiklerimizle (eşimiz, dostumuz, arkadaşlarımız, çocuklarımız vb.), bazen iş ilişkisinde bulunduğumuz kişilerle, bazen de zorunlu iletişim kurmamız gereken insanlarla, müşterilerimiz, öğrencilerimiz, komşumuz vb. bunu daha da uzatabiliriz. Kısaca zorunlu ya da gönüllü, isteyerek ya da istemeyerek iletişim kurduğumuz ya da kurmak zorunda olduğumuz kişiler diyebiliriz.
Bu saydığımız ya da sayamadığımız kişilerle nasıl iletişim kurabilirim?
Eşimle, çocuğumla, arkadaşlarımla, dostlarımla, sevdiklerimle vb. sorunlarım var. Nasıl çözebilirim?
Evleneceğim kişiyi nasıl seçebilirim?
Kendimi nasıl eğitebilirim?
Hangi mesleği seçmeliyim? Bana uygun meslekler hangileri? Buna benzer aklımda bir sürü sorunun tek bir cevabı var bence.
“Kendimizi ve karşımızdakileri tanımak…”